Teknoloji

Yapay Zeka Kazanı

Yapay Zeka

Kavramların içini boşaltmak, çağımızın en yaygın alışkanlıklarından biri haline geldi. Son kurban: Yapay Zeka.

Önce domatesin genetiğiyle oynayıp yeni bir ürün ürettik, adına da yine “domates” dedik. Sonra asıl olanı tanımlamak için “organik domates” gibi ek sıfatlara ihtiyaç duymaya başladık.

Bir de popülerleşen bir kavramdan sonuna kadar faydalanma ihtiyacımız mevcut. Ancak kendisinden değil de adından faydalanıyoruz. “Endüstri 4.0” etiketini her makineye yapıştırıp “inovasyon” süsü verdikten sonra, gözlerimizi “Yapay Zeka”ya diktik. Pazarlama sunumlarının yıldızı değişti, ama yaklaşım aynı kaldı.

2020 yılında Microsoft (Turing NLG) ve OpenAI (GPT-3) ürettikleri dil modellerini tanıttığında; derin öğrenme, makine öğrenmesi, yapay sinir ağı, doğal dil işleme gibi pek çok kavramla karşı karşıya geldik.

GNU/Linux, macOS ve Windows 11

GNU/Linux, macOS ve Windows 11

Yaşam felsefesi açısından bilgi paylaşımını benimsediğimden dijital ortamda da her daim açık kaynak kodu yaklaşımını savunmuşumdur. Diğer yandan ihtiyaçlara göre ürün ve sistem tavsiye eden biri olarak macOS ve iOS kullanması gerektiğini düşündüğüm insanlar da mevcut.

Akıllı telefonların çıkışından beri mobil işletim sistemi olarak Android kullanıyor olsam da kişisel bilgisayar ayağında uzun yıllardır Windows kullanmaktaydım. Ancak 1995’te Windows3.1 ile başlayan yolculuğumu 2024 yılında Windows10 ile sonlandırdım ve GNU/Linux kullanımına geçiş yaptım.

Bunun en temel nedeni Microsoft’un giderek esnekliğini kaybetmiş olması, donanımı aşırı yorması ve bazı uygulamalar ile verilerimizle ilgili gizlilik konusunda şüphe uyandıran taleplerinin bulunması.

Dijital Hizmetler

Dijital HizmetlerÜniversite mezuniyetim sonrasında aldığım çeşitli iş tekliflerini sağlık şartlarımdan dolayı reddetmek zorunda kalsam da, 2008 yılında aldığım eğitmenlik teklifi “ben bu işi zaten kendimce yapıyorum, nasıl daha fazla insana ulaşabilirim?” farkındalığı yarattı ve bu motivasyonla bir yolculuğa çıkmama vesile oldu.

2000 yılında açtığım amatör blog’u saymazsak ilk kez 2008 yılında kendime ait bir web sitesi hazırlamaya başladım. Teknolojiye olan ilgim, temel html bilgim ve araştırmalarım sonucu bir içerik yönetim sistemi (CMS) olan WordPress ile tanıştım. Akabinde 2008’den beri yayın hayatına devam eden Türkiye’deki ilk e-dergi’lerden biri olma özelliğine sahip bir dijital dergi olan EnginDergi ortaya çıktı.

Başa Dön