Yapay Zeka Kazanı

Kavramların içini boşaltmak, çağımızın en yaygın alışkanlıklarından biri haline geldi. Son kurban: Yapay Zeka.
Önce domatesin genetiğiyle oynayıp yeni bir ürün ürettik, adına da yine “domates” dedik. Sonra asıl olanı tanımlamak için “organik domates” gibi ek sıfatlara ihtiyaç duymaya başladık.
Bir de popülerleşen bir kavramdan sonuna kadar faydalanma ihtiyacımız mevcut. Ancak kendisinden değil de adından faydalanıyoruz. “Endüstri 4.0” etiketini her makineye yapıştırıp “inovasyon” süsü verdikten sonra, gözlerimizi “Yapay Zeka”ya diktik. Pazarlama sunumlarının yıldızı değişti, ama yaklaşım aynı kaldı.
2020 yılında Microsoft (Turing NLG) ve OpenAI (GPT-3) ürettikleri dil modellerini tanıttığında; derin öğrenme, makine öğrenmesi, yapay sinir ağı, doğal dil işleme gibi pek çok kavramla karşı karşıya geldik.
…
Özellikle masabaşı işlerde çalışırken yapay zekadan destek almak günümüz teknoloji dünyasında artık normalleştirilmesi gereken bir olgu. Ben de gerek fikirsel bağlamda, gerek tasarımsal olarak, gerekse yazılımsal kod desteği anlamında çeşitli yapay zeka araçlarından faydalanmaktayım.