(Pek çok şey okuyor olsam da şimdiye kadar bu konular hakkında hiçbir yazı yazmadım, bunu da niye yazıyorum fikrim yok, lakin bir şekilde deşarj olmaya ihtiyacım varmış gibi geldi.)
Aslında belirli bir ülkeyi değil, asıl nüfuz sahibi topluluğu kastedeceğim ama daha net olması için ben ABD diye anlatayım, siz anlayın. (Ayrıca Zeitgeist: Addendum belgeselini izlemediyseniz tavsiye ederim.)
ABD uzun vadeli planlarında başarıyı getirecek RTE gibi güçlü bir figürü kaybetmek istemiyor. Ama RTE elde ettiği güç sonrası onu oraya getirenlerin her isteğine boyun eğmiyordu.
ABD, RTE’yi (Reza, IŞİD vb. konulardaki belgeler sebebiyle) sıkıştırdığından, aralarında yeniden uzlaşı sağlanarak bir anlaşma yapıldı. RTE, ABD’nin isteklerini yerine getirecek; karşılığında da ABD, cemaat silahını kullanmaktan vazgeçip RTE yanlısı politika izleyecek.
Cemaati denklem dışına çıkartarak feda ederken de RTE’nin elini güçlendirecek bir hamle yaparak bir taşla iki kuş vurmayı hedeflediler. Bu yüzden de 15 Temmuz tiyatrosu düzenlendi. Yani darbe girişimini düzenleyen üst akıl, BOP senaryosunda yeni bir sahne icra etmiş oldu.
Bundan sonra ne mi olacak? Ülkeye Başkanlık Sistemi gelecek; RTE ülkede Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kimsenin sahip olmadığı güç ve yetkilere sahip olacak, fiilen sekteye uğramış güçler ayrılığının tamamen ortadan kalktığı yasal bir zemin oluşturulacak.
Hergeçen gün aydın kesimin daha da ezildiği, korkutulduğu, mahalle baskısının giderek arttığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, toplumsal farklılıklara hoşgörünün daha da azaldığı günler yaşayacağız. Son yıllarda defalarca değiştirilerek yapısı bozulan eğitim sisteminin içi iyiden iyiye boşaltılacak. İnsanlar bilinçli olarak cahilleştirilip küçük yaşlarda çalışmaya, üremeye ve itaat etmeye teşvik edilecek (zorlanacak).
Sosyolojik olarak Osmanlı sevdası Türk milliyetçiliğinin yerine konulacak. Dini siyasete alet etmenin ötesine geçilecek. Bozulan sosyo-ekonomik şartlar ve psikolojiler yüzünden hem bireysel hem de toplumsal şiddet giderek artacak. Pes artık, bu kadarı da olmaz! diyebileceğimiz sınırı son bir yıl içerisinde zaten aştığımızı düşünüyorum.
Orta vadede ise dünyada daha çok ölüm yaşanacak. Dünya nüfusunun ciddi azalışlar yaşayacağı kitlesel sonuçlar doğuracak gelişmeler olacak. Ortadoğu’da Kürdistan mı kurulur yoksa Büyük İsrail Devleti mi onu bilmiyorum ama nihai hedef tek dünya devletidir.
Benim ömrüm ne kadarını görmeye yeter bilinmez lâkin insanoğlunun inayetine dair umudumu yitirdiğimi söylemeliyim. Büyükçe bir kitaplığa sahip küçük bir çiftlik evinde bağ-bahçe ile uğraşıp toplumdan mümkün olduğunca soyutlanma niyetim güngeçtikçe sivriliyor.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Not: Zeitgeist: Addendum isimli belgeseli aşağıdaki kısımdan izleyebilirsiniz.